Yapay Zeka
YAPAY ZEKA
Yapay Zekâ
Giriş
Yapay zekâ, bir
bilgisayarın veya bilgisayar kontrolündeki bir robotun çeşitli faaliyetleri
zeki canlılara benzer şekilde yerine getirme kabiliyetidir. Yapay zekâ
çalışmaları genellikle insanın düşünme yöntemlerini analiz ederek bunların
benzeri yapay yönergeleri geliştirmeye yöneliktir. Bir bakış açısına göre,
programlanmış bir bilgisayarın düşünme girişimi gibi görünse de bu tanımlar
günümüzde hızla değişmekte, öğrenebilen ve gelecekte insan zekâsından
bağımsız gelişebilecek bir yapay kavramına doğru yeni yönelimler oluşmaktadır.
Bu yönelim, insanın evreni ve doğayı anlama çabasında kendisine yardımcı
olabilecek belki de kendisinden daha zeki, insan ötesi varlıklar meydana
getirme düşünün bir ürünüdür.
Öznitelik Nedir?
Makine öğrenmesi ve örüntü tanıma alanlarında,
gözlemlenen bir olgunun ölçülebilir bir niteliğine öznitelik denir. Anlaşılır,
ayırt edici ve bağımsız özellikler seçmek etkili örüntü tanıma, sınıflandırma
ve regresyon algoritmaları için kritik bir adımdır. Özellikler genellikle
sayısaldır ancak sentatik örüntü analizinde kelimeler ve çizgiler de
kullanılır. İşlenmemiş öznitelikler kümesi gereksiz öğeler içerebilir ve
büyüklüğünden ötürü yönetilmesi zor olabilir. Bu yüzden, makine öğrenmesi ve
örüntü tanıma uygulamalarından çoğu özniteliklerin bir alt kümesinin
seçilmesini ya da yeni ve indirgenmiş bir öznitelikler kümesinin oluşturulmasını içerir. Kullanılacak
özniteliklerin öğrenmeyi kolaylaştırması, genelliği ve yorumlanabilirliği
artırması amaçlanır. Özniteliklerin çıkarılması ya da seçilmesi öznitelik mühendisliği olarak
adlandırılır. Birçok farklı ihtimalin deneylenmesi ve hazır yöntemler ile bir alan uzmanının önsezilerinin
bir araya getirilmesini gerektirir.
Bulanık Mantık
Teorisi
Bulanık mantığın temeli bulanık küme ve alt kümelere
dayanır. Klasik yaklaşımda bir varlık ya kümenin elemanıdır ya da değildir.
Matematiksel olarak ifade edildiğinde varlık küme ile olan üyelik ilişkisi
bakımından kümenin elemanı olduğunda “1”, kümenin elemanı olmadığı zaman
"0" değerini alır. Bulanık mantık klasik küme gösteriminin
genişletilmesidir. Bulanık varlık kümesinde her bir varlığın üyelik derecesi
vardır. Varlıkların üyelik derecesi, [0, 1] aralığında herhangi bir değer
olabilir ve üyelik fonksiyonu M(x) ile gösterilir. Örnek olarak normal
oda sıcaklığını 23 derece olarak kabul edersek klasik küme kuramına göre 23
derecenin üzerindeki sıcaklık derecelerini
sıcak olarak kabul ederiz ve bu derecelerin sıcak kümesindeki üyelik dereceleri
"1" olur. 23 altındaki sıcaklık dereceleri ise soğuktur ve
sıcak kümesindeki üyelik dereceleri "0" olur. Soğuk kümesini temel
aldığımızda bu değerler tersine döner. Bulanık küme yaklaşımında üyelik
değerleri [0,1] aralığında değerler almaktadır. Örneğin 14 derecelik sıcaklık
için üyelik derecesi "0", 23 sıcaklık derecesi için üyelik değeri "0,25"
olabilir. Klasik kümelerin aksine bulanık kümelerde elemanların üyelik
dereceleri [0, 1] aralığında sonsuz sayıda değişebilir. Bunlar üyeliğin
derecelerinin devamlı ve aralıksız bütünüyle bir kümedir. Keskin kümelerdeki
soğuk-sıcak, hızlı-yavaş, aydınlık-karanlık gibi ikili değişkenler, bulanık
mantıkta biraz soğuk, biraz sıcak, biraz karanlık gibi esnek niteleyicilerle
yumuşatılarak gerçek dünyaya benzetilir.
En önemli fark, böyle bir çatıda bilginin kaynağındaki küme üyeliğinin kesin
tanımlanmış önkoşullarının olmayışı ve daha çok sorunlarla rastgele
değişkenlerin hazır bulunmasındadır.
Veri Madenciliği
Nedir?
Basit bir tanım yapmak gerekirse veri madenciliği, büyük
ölçekli veriler arasından bilgiye ulaşma, bilgiyi madenleme işidir. Ya da bir
anlamda büyük veri yığınları içerisinden gelecekle ilgili tahminde
bulunabilmemizi sağlayabilecek bağıntıların bilgisayar programı kullanarak
aranmasıdır. Veri madenciliği deyimi yanlış kullanılan bir deyim
olabileceğinden buna eş değer başka kullanımlar da literatüre geçmiştir. Veri
tabanlarında bilgi madenciliği bilgi çıkarımı, veri ve örüntü analizi, veri
arkeolojisi gibi.
Bunların arasındaki en yaygın kullanım Veri tabanlarında
Bilgi Keşfi 'dir. Alternatif olarak veri madenciliği aslında bilgi keşfi
sürecinin bir parçası şeklinde kabul görmektedir. Bu adımlar:
1.
Veri
temizleme (gürültülü ve tutarsız verileri çıkarmak)
2.
Veri
bütünleştirme (birçok veri kaynağını birleştirebilmek)
3.
Veri seçme
(yapılacak olan analizle ilgili olan verileri belirlemek )
4.
Veri dönüşümü
(verinin veri madenciliği tekniğinden kullanılabilecek hale dönüşümünü
gerçekleştirmek)
5.
Veri
madenciliği (veri örüntülerini yakalayabilmek için akıllı metotları uygulamak)
6.
Örüntü
değerlendirme (bazı ölçümlere göre elde edilmiş bilgiyi temsil eden ilginç
örüntüleri tanımlamak)
7.
Bilgi sunumu
(madenciliği yapılmış olan elde edilmiş bilginin kullanıcıya sunumunu gerçekleştirmek).
Veri madenciliği adımı, kullanıcı
ve bilgi tabanıyla etkileşim halindedir. İlginç örüntüler kullanıcıya
gösterilir ve bunun ötesinde istenirse bilgi tabanına da kaydedilebilir. Buna
göre, veri madenciliği işlemi, gizli kalmış örüntüler bulunana kadar devam
eder.
Yapay Sinir Ağları
Yapay sinir
ağları (YSA),
insan beyninin bilgi işleme tekniğinden esinlenerek geliştirilmiş bir
bilgiişlem teknolojisidir. YSA ile basit biyolojik sinir
sisteminin çalışma şekli taklit edilir. Taklit edilen sinir hücreleri nöronlar içerirler
ve bu nöronlar çeşitli şekillerde birbirlerine bağlanarak ağı oluştururlar. Bu
ağlar öğrenme, hafızaya alma ve veriler arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarma
kapasitesine sahiptirler. Diğer bir ifadeyle, YSA 'lar, normalde bir insanın
düşünme ve gözlemlemeye yönelik doğal yeteneklerini gerektiren problemlere
çözüm üretmektedir. Bir insanın, düşünme ve gözlemleme yeteneklerini gerektiren
problemlere yönelik çözümler üretebilmesinin temel sebebi ise insan beyninin ve
dolayısıyla insanın sahip olduğu yaşayarak veya deneyerek öğrenme yeteneğidir.
Biyolojik sistemlerde öğrenme, nöronlar arasındaki sinaptik bağlantıların
ayarlanması ile olur. Yani, insanlar doğumlarından itibaren bir yaşayarak
öğrenme süreci
içerisine girerler. Bu süreç içinde beyin sürekli bir gelişme göstermektedir.
Yaşayıp tecrübe ettikçe sinaptik bağlantılar ayarlanır ve hatta yeni
bağlantılar oluşur. Bu sayede öğrenme gerçekleşir. Bu durum YSA için de
geçerlidir. Öğrenme, eğitme yoluyla örnekler kullanarak olur; başka bir
deyişle, gerçekleşme girdi/çıktı verilerinin işlenmesiyle, yani eğitme
algoritmasının bu verileri kullanarak bağlantı ağırlıklarını bir yakınsama
sağlanana kadar, tekrar tekrar ayarlamasıyla olur. YSA 'lar, ağırlıklandırılmış
şekilde birbirlerine bağlanmış birçok işlem biriminden (nöronlar) oluşan matematiksel sistemlerdir.
Bir işlem birimi, aslında sık sık transfer fonksiyonu olarak anılan bir
denklemdir. Bu işlem birimi, diğer nöronlardan sinyalleri alır; bunları birleştirir,
dönüştürür ve sayısal bir sonuç ortaya çıkartır. Genelde, işlem birimleri
kabaca gerçek nöronlara karşılık gelirler ve bir ağ içinde birbirlerine
bağlanırlar; bu yapı da sinir ağlarını oluşturmaktadır.
Sezgisel Arama
Algoritmaları
Bilgisayar bilimlerinde, sezgisel ya da buluşsal
bir problem çözme tekniğidir. Sonucun doğruluğunun kanıtlanabilir olup
olmadığını önemsememektedir fakat genelde iyiye yakın çözüm yolları elde eder.
Sezgisel algoritmalar ise geçiş süresinde daha verimli hale gelebilmek için en
iyi çözümü aramaktan vaz geçerek çözüm zamanını azaltan algoritmalardır. Sezgisel
algoritmalar en iyi sonucu bulacaklarını garanti etmezler fakat makul bir süre
içerisinde bir çözüm elde edeceklerini garanti ederler. Genellikle en iyiye
yakın olan çözüm yoluna hızlı ve kolay bir şekilde ulaşırlar.
Sezgisel arama algoritmalarına
örnek olarak;
·
A* araması
·
Demet araması
·
Tepe tırmanma
algoritması
·
En iyi
öncelikli arama
·
Açgözlü en
iyi öncelikli arama
·
Benzetimli
Tavlama algoritması
·
Geri izleme
Heuristic diğer bir anlamıyla;
bir düğümden başka bir düğüme olan en kısa yolun maliyetini hesaplayan
fonksiyonlar olarak bilinir.
Yorumlar
Yorum Gönder