Programlanabilir Mantık Kontroller
PROGRAMLANABİLİR
MANTIK KONTROLLER
Denetim ve
Otomasyon Sistemlerinin Özellikleri
PLC, otomasyon devrelerinde
yardımcı röleler, zaman röleleri, sayıcılar gibi kumanda elemanlarının yerine
kullanılan mikroişlemci temelli cihazlardır. Bu cihazlarda zamanlama, sayma,
sıralama ve her türlü kombinasyonel ve ardışık lojik işlemler yazılımla gerçekleştirilir. Bu nedenle
karmaşık otomasyon problemlerini hızlı ve güvenli bir
şekilde çözmek mümkündür.
Genel olarak PLC özellikleri:
► Daha kolay ve güvenilirdirler.
► Daha az yer tutar ve daha az arıza yaparlar.
► Yeni bir uygulamaya daha çabuk adapte olurlar.
► Daha az kablo bağlantısı isterler.
► Hazır fonksiyonları kullanma imkanı vardır.
► Giriş ve çıkışların durumları izlenebilir.
Genel olarak PLC özellikleri:
► Daha kolay ve güvenilirdirler.
► Daha az yer tutar ve daha az arıza yaparlar.
► Yeni bir uygulamaya daha çabuk adapte olurlar.
► Daha az kablo bağlantısı isterler.
► Hazır fonksiyonları kullanma imkanı vardır.
► Giriş ve çıkışların durumları izlenebilir.
Programlanabilir
Denetleyiciler
Programlanabilir denetleyiciler röleler ve elektromekanik
adımlama aygıtlarının yerine geçen işlevleri gerçeklemek için programlanabilen
mikroişlemci tabanlı özel amaçlı bilgisayarlardır. En azından, 1970'lerde ilk
kez ortaya çıktıklarında tasarımlanma amacı buydu. Programlanabilir Mantık
Denetleyicisi için PLC kısa adını kullandılar. O zamanlar tasarıma kapalı döngü
uygulamaları için PID (oransal, tümlevsel, türevsel) denetim yetkinliği
eklenmiş ve üretici firmaların pazarlama bölümleri örneksel denetim
etkinliğinin arttırılmasını mantık yetkinliğinin arttırılmasına tercih
etmişlerdir.
PLC
PLC (Programlanabilir
Mantıksal Denetleyici), fabrikalardaki üretim
bölümlerinde veya makinelerin kontrolü gibi işlemlerin denetiminde kullanılan
otomasyon cihazıdır. Normal bilgisayarların aksine PLC' nin birçok giriş ve
çıkışı (I/O) vardır. En büyük artıları ise elektriksel gürültülere, sıcaklık
farklarına ve mekanik darbelere karşı dayanıklı
tasarlanırlar. Farklı markanın PLC' leri kendilerine göre bir işletim sistemi yüklerler. Bu denetleyici
sistem, giriş bilgilerini gözle görülmeyecek hızlarla tarayarak
buna uygun çıkış bilgilerini gerçek zamana yakın, cevap verecek şekilde
çalışır. PLC, kısa sürede daha çok ve kaliteli ürün üretme, çok düşük hata oranlarına sahip üretim yapma gibi unsurların ön plana
çıkmasında büyük rol oynar. Yeni gelişmeler piyasaya sürüldükçe, PLC'nin
görünüşü de değişmektedir. İlk programlanabilir mantık denetleyicileri nispeten
küçük modüller halinde, panoya takılabilir boyutlardaydı. Bunlar yalnızca
klavye ve ekrana sahipti. Katot ışınlı tüpler (CRT) 12 inçten daha büyük
olmayan siyah beyaz tüplerdi. Yıllar geçtikçe renkli süreç grafik ekranına
sahip PLC'ler piyasaya sürüldü. Bugün süreç denetim uygulamaları için belirgin
bir gelişme olan konsollar ve geniş ekranlar üretilmektedir. PLC tasarımı halen
mantık denetimi ve ardışık işlemler içindir.
PLC ‘ler 4 ana bölümden oluşmaktadır.
PLC ‘ler 4 ana bölümden oluşmaktadır.
►Merkezi İşlem Birimi ( CPU )
CPU, PLC 'nin çalışmasını düzenleyen, bütün
aritmetik ve mantıksal işlemleri gerçekleyen, zamanlama, sayma gibi görevleri
üstlenen en önemli birimdir. PLC 'ye zeka veren kısım CPU ile bellektir. İki ayrı PLC aynı mikroişlemciyi kullanabilir, fakat
işletim sistemlerinin farklı olması nedeni ile PLC 'lerin işlevleri de farklı olabilir.
►Bellek Birimi ( RAM, ROM, PROM )
Bellek birimi; Giriş görüntü, veri,
program belleği gibi kısımlara ayrılmıştır. Her bellek alanının farklı
işlevleri vardır. PLC 'lerde genelde EPROM, bellek elemanı olarak kullanılmaktadır. Bu bellek
alanı adından da anlaşılacağı üzere, silinebilir, tekrar yazılabilir, programlanabilir, salt okunur hafıza anlamına
gelmektedir. Her PLC 'nin kendine özgü programı vardır ve bu programlar
PLC' nin hafızasında saklanır. Hafızadan da merkezi işlem birimine gönderilir.
Ayrıca bellek elemanlarını da sayarsak; RAM, ROM PROM, EPROM veya EEPROM olarak nitelendirebiliriz.
►Giriş Birimi ( IN )
Giriş birimi, kumanda edilen sistemle ilgili algılama elemanlarından
gelen analog işaretleri PLC ‘nin anlayacağı lojik gerilim seviyelerine
dönüştüren birimdir. Kontrol edilen sistemdeki sensör çeşidine göre, basınç, seviye, sıcaklık, kumanda, yakınlık gibi
elemanlardan gelen binary değerler (1 veya 0) giriş birimi üzerinden
alınır. Giriş birimi voltaj değerleri 24V, 48V, 100V-120V, 200V ve 240V doğru
veya alternatif akım olabilir. PLC’ nin
giriş elemanları olarak limit anahtarları, düzey anahtarları, motor kontaktör veya röle kontakları, seçici
anahtarlar, fotoelektrik gözler vb. olarak gösterebiliriz.
►Çıkış Birimi ( OUT )
Çıkış birimi, PLC 'de hesaplanan çıkış noktalarına ilişkin lojik gerilim voltajını, kontrol edilen
sistemdeki kontaktör, röle, selenoid gibi kumanda elemanlarını
sürmeye uygun elektriksel işaretlere dönüştüren birimdir. Çıkış birimi
röle, triyak ya
da transistörlü devrelerden oluşabilir. PLC' ler de genellikle röleli
çıkış birimleri kullanılır. Fakat yüksek hızlı açma ve kapama gerektiren
durumlarda transistörlü ya da triyaklı çıkış birimleri kullanılır. Ayrık I/O arabirim ile
denetlenebilecek çıkış elemanları için ise alarmlar, denetim röleleri,
selenoidler, motor starterleri, fanlar, vb. olarak gösterebiliriz.
PLC ‘ de Programın
Yürütülmesi
Belirli işlemlerin sürekli periyodik bir çevrim halinde
yapılması ile gerçekleşir. Kesmeli çalışma, analog giriş/çıkış biriminden
veri okuma veya yazma, giriş biriminden anında okuma, çıkış birimine
anında yazma gibi işlemlerin yapılmadığı sadece dijital giriş/çıkış
biriminden okuma veya yazma yapıldığı durumlarda yukarıda görülen periyodik
çevrim sürekli tekrarlanır. Yukarıda belirtilen periyodik çevrime “1 tarama
süresi” (1 scan time) adı verilir. Tarama süresi (scan time) genel olarak 1024
Byte başına işlem hızı olarak adlandırılır ve 0.1ms – 20ms arasında
değişebilir.
PLC’ nin
Çalışmasını Kısaca Anlatacak Olursak;
1) PLC’ nin Giriş Birimine bağlı olan
giriş elemanlarından gelen giriş bilgileri okunur ve PLC’ nin
Giriş Görüntü Belleğine yazılır. Bu bilgiler bir sonraki tarama çevrimine
kadar değişmez.
2) Program belleğinde yer alan komutlar sırayla işlenir ve elde
edilen çıkış değerleri Çıkış görüntü Belleğine yazılır.
3) İşlemci ve işletim süreci denetlenir herhangi bir sorun
yoksa Çıkış Görüntü Belleğindeki bilgiler Çıkış Birimine dışarı
aktarılır. Çıkış Birimine aktarılan dijital bilgiler bir
sonraki tarama çevrimine kadar değişmez.
Böylece 1 tarama çevrimi tamamlanır ve bir sonraki çevrime
geçilir. Bu çevrim PLC, STOP durumuna alınıncaya kadar devam eder.
PCL Programlama Teknikleri
Teknolojinin hayatımıza kattığı
birçok yenilik bulunmaktadır. Bu yenilikler yaşamımızı kolaylaştırmakla beraber
zamandan tasarruf etmemizi sağlıyor. İnsan hayatının belli bir süre arasında
yer almasından ötürü bu durum aslında çok önemlidir.
Endüstriyel Uygulamalar
Endüstriyel tesislerde sıcak ve sıvı haldeki örnekleri
potalardan alıp laboratuvara götürmek oldukça zahmetli ve riskli bir işlemdir.
Pnömatik tüp sistemleri sayesinde bu işlem zahmetsiz bir şekilde yapılmaktadır.
Sistem sayesinde departmanlar, depo ve idare arasında küçük malzeme ve
ekipmanlarında hızlı ve kolay transferi sağlanmaktadır. Modern tesislerde
otomatik yükleme ve indirme ile hijyenik, güvenli çalışma koşulları korunmuş
olur.
Endüstriyel operasyonlar, çok çeşitli departman ve sahada
gerçekleştirilen çok karmaşık faaliyetlerdir. Bu operasyonlar üzerinde
kaliteden taviz vermeden, maliyeti düşürme ve verimliliği arttırma talepleri
durmadan artmaktadır. Endüstriyel pnömatik tüp sistemleri bu ihtiyaçları
karşılama konusunda hızlı ve güvenilir çözümleri uygun maliyetlerle sizlere
sunmaktadır.
Avantajları
Çeşitli ihtiyaçlar için farklı sistem çözümleri mevcuttur. Örneğin; küçük malzeme ve aletler fabrika içerisinde merkezi bir depodan tüm fabrika alanına gönderilebilir ve örnekler laboratuvara yollanabilir. En önemlisi; taşıyıcı anında hedefine gönderilir ve bu gönderim oldukça hızlı gerçekleştirilir. Analiz sonuçları anında elde edilir ve böylelikle karar verme mekanizmasının hızlanması sağlanmış olur.
Çeşitli ihtiyaçlar için farklı sistem çözümleri mevcuttur. Örneğin; küçük malzeme ve aletler fabrika içerisinde merkezi bir depodan tüm fabrika alanına gönderilebilir ve örnekler laboratuvara yollanabilir. En önemlisi; taşıyıcı anında hedefine gönderilir ve bu gönderim oldukça hızlı gerçekleştirilir. Analiz sonuçları anında elde edilir ve böylelikle karar verme mekanizmasının hızlanması sağlanmış olur.
Uygulama Alanları
Sistemler yeni kurulan işletmelere, modernizasyon yapılan tesislere veya boru hattı projesi düzenlenen tüm tesislere müşteri ihtiyaçlarına uygun olarak kurulabilir.
Sistemler yeni kurulan işletmelere, modernizasyon yapılan tesislere veya boru hattı projesi düzenlenen tüm tesislere müşteri ihtiyaçlarına uygun olarak kurulabilir.
Tüp Sistemleri, her türlü açık ve kapalı ortamda, mevcut açık hava
veya fabrika ortamı şartlarına uygun malzemeler ve bağlantı elemanları
kullanılarak kurulabilir. İşletmenize en uygun çözümü bulmak üzere yerinde
ücretsiz keşif ve projelendirme hizmetleri sunmaktayız.
BİYOİNFORMATİK
Biyoinformatiğe
Giriş-1
Biyoinformatik, kabaca söyleyecek olursak, biyolojik
bilginin bilgisayar yardımı ile incelenmesi ve işlenmesidir. İnterdisipliner
bir bilim olan biyoinformatik, biyolojik veriyi depolama teknikleri ve depodan
bulma teknikleri geliştirir, düzenler ve analiz eder. Biyoinformatik bilimi
biyoloji biliminin yanı sıra, bilgisayar mühendisliği ve istatistiği de
kullanır. Bu sebepten biyoinformatikçilerin en az bir programlama dili
bilmeleri beklenir.
Workbench
ANSYS Workbench parametrik
CAD sistemlerini bir otomasyon ve performans ile simulasyon teknolojilerini
entegre eden bir platformdur. ANSYS Workbench’in gücü yılların bilgi birikimi
ile arkasında duran ANSYS çözücü algoritmalarından gelir. ANSYS Workbench’in amacı sanal
ortamda ürünün verifikasyonunu ve iyileştirmesini sağlamaktır. Özellikle PC ile
uyumluluğun üst seviyede olabilmesi için yazılmış olan ANSYS Workbench herhangi
bir ANSYS lisansına
sahip herkes çalışabilir. Aynı alışılagelmiş ANSYS arabiriminde olduğu
gibi ANSYS Workbench’de de
kapasiteler sahip olunan lisansın doğrultusunda sınırlıdır.
ANSYS Workbench ile yapılabilecek işler:
•Simulasyon (DesignSimulation)
•3 boyutlu CAD mantığı ile geometri modelleme ve değiştirme
(DesignModeler)
•Sonlu elemanlar modeli oluşturma ve değiştirme (DesignSimulation,
ParaMesh, AI*Environment, FEModeler)
•Variasyonel Teknolojiler ile Optimizasyon (DesignExplorer,
DesignExplorer VT)
•Proses integrasyonu (CAD sistemleri ile entegrasyon, yol gösteren
simulasyon wizard'ları)
Genomik ve
Proteomik Uygulamalar
Genomik
Genomik, herhangi bir organizmanın yapısal ve işlevsel
fonksiyonlarını kodlayan tüm genlerini tanımlar, bu genlerin birbirleri ve
çevre ile etkileşiminin kontrolünü inceler. Çalışma alanlarına göre genomik
yapısal ve fonksiyonel genomik olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Yapısal
genomik ise genetik ve fiziksel haritalama ve DNA baz dizilerinin belirlenmesi
yöntemleriyle organizmaların genetik bilgilerinin ortaya çıkarılmasını sağlar.
Fonksiyonel genomiğin amacı da genlerin ekspresyonunu biçim, miktar ve zaman
açısından genom düzeyinde inceleyerek genlerin fonksiyonlarının öğrenilmesinin
yanında organizma açısından öneminin anlaşılmasına da yardımcı olmaktadır.
Proteomik
Proteom; belli bir zaman ve mekânda bir organizmanın
sahip olduğu ve ifade ettiği tüm farklı proteinlerin bir toplamıdır. Proteomik;
belli bir zamanda belli bir yerde bulunan tüm proteinlerin yapılarını,
yerleşimlerini, miktarlarını, translasyon sonrası modifikasyonlarını, doku ve
hücrelerdeki işlevlerini, diğer proteinlerle ve makro moleküllerle olan
etkileşimini aydınlatır.
Yorumlar
Yorum Gönder